Eski Mısır’da Alfabe – Dil – Yazı
Hiyeroglif Alfabesi
Eski Mısırlılar hiyeroglifleri binlerce yıl kullandılar.Ancak Mısır’ın tarihine Persler girince ve Persler Mısır’a tamamen hakim olunca bu yazı unutulmaya başlandı. Böylece bu durum Mısır’ın doğal yaşamını bozmaya başladı. Daha sonraları da Yunanlar istila edince birleşik bir ülke oluştu. Yunanlılar başta Makedon Kralı Philip ile birleşti ve en etkili zamanını da Büyük İskender ile yaşadı. İskender, Perslileri devirince, ordusunu Mısır’a çekti. Mısırlılar tarafından kahraman biri olarak karşılandı çünkü O, Pers krallığını sona erdirmişti. Mısırlılar onu firavun gibi ya da bir tanrı gibi gördüler.
Ptolemy I ve Cleopatra
Büyük İskender, MÖ 323 yılında ölünce, imparatorluğu üçe bölündü ve başlarına da üç güçlü komutan geçti. Mısır tahtına Ptolemy I geçti ve Ptolemy I, Büyük İskenderin kavanozda korunan vücudunu aldı ve balla doldurup İskenderiye’ye geri gönderdi. Ptolemy, Mısır’da kar amacı için sert bir tutum izledi. O, Mısırlılar tarafından Büyük İskender’in bir parçası olarak saygıyla karşılanmıştı. Ptolemy sonra firavun oldu ve Ptolemy I olarak anıldı. Mısır’daki 32. Hanedanlık’a ismi verildi. O’nun erkek haleflerinin tümüne Ptolemy denildi, kadınlarına da Cleopatra.
Ptolemic dönemde, Yunan ve Mısırlı dilleri aynı anda kullanıldı. Roma zamanında Latince kullanılmış ve ara sıra da Yunanca. Bu yüzyıl boyunca hiyeroglif kullanılmadığından kimse bir şey anlamamaya başlamıştı. Romalı yazarlar da hiyeroglif kullanmadığından bu dil bu zamanda ölmüştü.
Flavius Theodosius
MS 391 yılında Bizans İmparatoru Theodosius, tüm putperestler tapınaklarını saltanatı boyunca kapattırdı. Bu eylem 4000 yıllık geleneği sona erdirdi. Eski Mısırlıların 1500 yıllık mesajları kaybedilmişti. Jean Francois Champollion (1790-1832) Rosetta Taşı’nı bulmuş ve Eski Mısır dilini tekrar ayağa kaldırmıştır. Bu sayede Mısır yaşamını ve neler yaptıklarını bilebiliyoruz.
Jean-Francois Champollion ve Rosetta Taşı
Hiyeroglifler, Eski Mısırlılar tarafından “Tanrının Kelimeleri” olarak bilinirdi ve en çok rahipler kullanırlardı. Tapınak duvarlarını süsleyen bu yazılar çok dikkatlice çizilmiştir. Zamanla yerini hieratic dediğimiz yazıya bırakmıştır. Bu bir elyazmasıdır. Resimlerle yazılar kısaltılmıştır.
Hiyeroglifler sütunlara ve duvarlara yazılırdı. Soldan sağa veya sağdan sola doğru okunurdu. Metni okurken yönünü ayırt etmek mümkün değildir çünkü insan ve hayvan figürleri satırın başındadır. Üst semboller, alt sembollerden önce okunurdu.
Hiyeroglif işaretler dört kategoriye ayrılır:
1. Alfabetik işaretler tek bir sesle gösterilmiştir. Ancak Mısırlıların çok sesli harfi vardır ve “e” veya “v” her ikisi de resmedilmemiştir.
2. Hecesel işaretler. İki veya üç sessizle birleşerek resmedilmiştir.
3. Nesneler için, kelime gibi kullanılan nesnelerin resimleri olan kelime işaretleridir. Onlar dikey yerleştirilir ve bir işaret bir kelimeyi gösterir.
4. Bir nesnedeki bir resmi belirleyen ve okumaya yardım eden yöntemdir. Örneğin, bir kelime soyut bir kavramı ifade ediyorsa, resim papirüs ile sarılıp gösterilir ve resimsiz sadece yazı ile anlatılırdı.
“Gizemli , bilinmeyenli çizgiler,resimler,taslaklar,işaretler,şifreler,insanlar,hayvanlar,masal yaratıkları,bitkiler,meyveler,araçlar,elbise parçaları,örgüler,silahlar,geometrik şekiller,dalgalı çizgiler ve alevler.Bunlar Tahta üzerinde,taş üzerinde ve sayısız papirüsler üzerinde bulunurlar.Tapınak duvarlarında,mezar odalarında,anı levhalarında,tabutların,çekmecelerin üzerinde bulunurlar.Mısırlılar eski ulusların yazmayı en çok sevenlerindendi.”
Mısır yazısı,çoğu nesnelerin resmi olduğundan rahatlıkla ayırt edilebilen 700’den fazla işaretten oluşmuştu. Her bir işaret gerek özel bir nesneyi, gerekse belli bir sesi temsil ediyordu. Hiyeroglif yazısı soldan sağa ya da aşağıdan yukarıya yazılabilirdi. Hayvanların ya da insanların yüzleri sola dönükse soldan sağa, sağa dönükse sağdan sola okunurdu.
Ne ile yazarlardı?
Yazıcılar ,mürekkep ve fırça kullanarak papirüs denen sazlardan yapılmış özel bir çeşit kağıda yazı yazarlardı. Ayrıca ostraka olarak bilinen kırık çömlek parçalarının üzerine de yazarlardı.
Yazıcılar:
Mısır hiyeroglif yazısı son derece karmaşıktı.Yazıcı adı verilen kimseler,okumak ve yazmak için özel olarak eğitilmişlerdi. Bu becerileri onlara güç ve saygınlık kazandırıyordu. Yazıcılar tapınaklarda ya da devlet yönetiminde iyi işlere girebiliyorlardı. Çoğunluk vergi de ödemiyordu.
Stenografi:
Daha sonraları Mısırlılar,hiyeroglif yazısının daha kolay bir uyarlaması olan iki türlü steno yazı geliştirmişlerdir. Hiyeroglif yazısı ise tapınaklardaki ve kamusal yapılardaki kayıtlarda kalmıştı. Mısırlılar yazı biçimi bulan en eski uluslardan biridir. Onların “Alfabeleri” bizim bugün kullandığımız gibi harflerden değil resim ve işaretlerden oluşmuştu. Biz Mısır yazısına “Kutsal yazı” anlamına gelen hiyeroglif adı veririz. Bu isim Mısırlıların yazı yazma yetilerinin onlara ilim Tanrısı Tot tarafından verildiğine inanıyor olmalarından kaynaklanıyor. Firavun adları kartuş adı verilen oval bir çerçevenin içine yazılırdı.
YAZI STİLLERİ
Hieratic: Papaz Sınıfı. Eski Mısır’da kullanılan ve hiyerogliften türeyen bir yazı türüdür.
Demotik: Halk. Hiyeroglifin el yazısı şeklinde olanına denilmektedir.
3000 yıllık uzun bir tarihin başından sonuna Eski Mısırlılar dini ve dünyevi yazılarını yazmak için 3 çeşit yazı kullanmışlardır:
- HİYEROGLİF:
Hiyeroglif diğer iki yazının temelidir. Mısır’a gelen Yunanlılar bu ismi buldular. Tapınak duvarlarında ve genel yapıtlarda başlıca bu yazı kullanılıyordu. Anlamı ise “Kutsal Yazıt” , Yunanca “Hieros(Kutsal)+Glypho(Yazıt)” demektir. Hiyeroglif MS’ya kadar tarih öncesinden sonra da kullanıldı. Fikirlerini ve düşüncelerini, açık ve görülebilir bir şekilde resimlerle yazarak belirtiyorlardı. Philae Adası’ndaki İsis Tapınağı’nın duvarlarındaki yazılar, son hiyerogliflerdir.
Tapınaklar ve mezarların duvarlarındaki anıtsal kitabelerde kullanılmıştır. Fakat tabutlardan başka papirüsün üzerine de yazılmıştır. Sık sık işaretler çeşitli renklerle boyanırdı. Yazının kalitesi, yüksek derecede ayrıntılı işaretlerden değişmektedir.
Papirüs ve şeritlerin üzerine resmedilmiştir. Sık sık basit şekilde belirtilmiştir. Fakat hala onlar kişisel işaretler olarak tanımlanırlar. Hiyeroglifsel yazının özel el yazısı formunu Ölünün Kitabı için kullandılar.
Aynı zamanda bazı işaretler kırmızıya boyanmıştır. Diğerleri ise siyaha boyalıdır.
- HİERATİK:
Hieratik yazı, hiyeroglif gibi eskidir. Fakat çok el yazısı kullanılmıştır bu yazı türünde. Kamış fırçayla papirüsün bir sayfasına hızlı bir el çiziminin sonucudur. Yazılırken, yazıcı çeşitli detayları sıklıkla dahil etmiştir ve üzerinden farklı bir betimleme yapmıştır. Örnek olarak bir yazıda bir işaret, silahı temsil ediyordu. Çeşitli küçük işaretler bir seferde yazılırlar ve birlikte silinirler. Fakat buna rağmen hieratik yazı hiyerogliflerin içine kopyası çıkarılabilen bir yazıdır.
Hieratik başlıca papirüste veya keten kumaşının üzerinde, dini ve dünyevi eserlerde kullanılıyordu.
Yunan-Roma Çağı’ndaki bir tapınak duvarındaki bir kitabede hieratik yazıya bir örnek vardır.
Hieratik , Yunanlılar tarafından söyleniyordu. Çünkü onlar Mısır’a gelirken bu yazı hemen hemen neredeyse Mısırlı papazlar tarafından kullanılıyordu. Yunanca “hieratikos” = “Papaz Gibi” demektir.
Demotikten önce yönetimle ilgili özel yazılarda kullanılıyordu.
- DEMOTİK:
Demotik yazı, 25.-26. Hanedanlık zamanında kullanılmaya başlandı. Kısmen, hieratikten başka bir evrimdi. Hieratike benzer ama demotik bir el yazısıydı ve çok okunaksız oluyordu. Bir grup hiyeroglifleri temsil eden papaz sınıfına ait işaretler, farklı sınıflarda değerlendirirler. Bunlar tamamen yeni işaretler veriyordu. Yavaş el yazısı ile hiyeroglif metin arasındaki bağlantı demotik ile bitti. Hieratik yazılar çevrilmeden önce hiyeroglife kopyalanıyordu. Ama demotikte bu yoktur.
Demotik genelde yönetin ve özel yazılarda kullanılıyordu. Fakat hikayelerde ve kitabelerde oldukça anlaşılmazdır. Demotik Yunanca’dan geliyor: “Demotikos =Popular”.